Demirkazık Dağı Hikayem.... Küçük Demirkazık 18.06.2022
“At kendini,
kendinden dışarı”
Paul Celan
Evet, yine kendimi kendimden
dışarı ve evet yine zirvelerin eteğine attığım çadırımda oturmuş Aladağlardaki
Demirkazık Dağı hikayemi düşünüyorum. Yarın sabah birlikte zirve yapacağım
arkadaşlarımla yollarımızın nasıl kesiştiğini bir de…
Hep istediğim ama bir türlü
cesaret edemediğim Büyük Demirkazık zirvesine çağrıldığımda nasıl da şaşkınlık
içindeydim. Beynimde dolaşan “ya başaramazsam” seslerini de mecburen yanıma
alıp katılacağım tırmanışta sadece Emre’yi tanıyordum ki o da eğitimden kaldığı
için bize katılamamıştı. Neyse ki Hamza vardı yanımda. Sadece bir ay önce Alaca
zirvesinde tanıştığım, orada bana çok destek olan ve sonraki tüm zirvelerde hep
yanımda olan.
Hamza, ben ve o gün tanıştığım
Umut, kamp yükümüzle Arpalık’dan yürüyerek kamp alanına gitmiştik. Sonrasında
Küçük Demirkazık Dağı için de yürüdüğümüz o yol yarın tekrar adımlanacak.
Sırtımı çantama yaslayıp gözlerimi kapatıyorum ve rotayı yeniden beynimde adım
adım canlandırıyorum.
Teke Pınarı’na inmeden önce
kapıya geldiğinizde karşıya bakınca direk baca hattını görürsünüz. Burada yol
bitiyor ve dar bir yerden aşağı iniyorsunuz. En sevdiğim geçiş noktalarından
biridir, her geçişimi fotoğrafla ölümsüzleştiririm.
Büyük Demirkazık için kamp alanımız Dipsiz Göl’dü. Kamp yükü ile o yorgunlukta, dağlar arasından her tarafın gri olduğu bir bölgeyi adımlarken karşıma bu kadar müthiş bir göl çıkacağını hiç düşünmemiştim. Küçük Demirkazık için kamp alanımızsa oba kamp alanıydı. Bu kez katırlar kamp yükümüzü oraya bırakmıştı. Biz zirveden gece saat 02:00 de indiğimizde –ki kaybolmuştuk ve fazladan 3 saat yürümüştük- gün açana kadar nerede olduğumuzu, nereye çadır kurduğumuzu görememiştim.
Şuan yanımda, Büyük Demirkazık
zirvemizi yaptıktan sonra aşağıya inerken, birbirimize selam verip kısacık
sohbet ettiğim adını bile o an sormadığım hatta 10 gün sonra Erciyes’te karşılaştığımda
hatırlamadığım, kendi çadırımı kurup toplamaya üşendiğim için onun çadırında
uyumaya çalıştığım, yavaş yürüdüğüm için bana tosbağa diyen her faaliyette bir
vukuatım olduğunu söyleyen Yusuf Hakan var.
Yusuf Hakan bugün beni Kayseri Havaalanı’ndan
alıp çok güzel bir kahvaltı yerine götürdü. Yusuf Hakan’ın arabasında her bir
şey var. Masa, sandalye, vs kamp malzemeleri yanında porselen tabak da taşır.
Yolda yaptığımız alışveriş sonrası kamp alanına geldik, hemen çadırımızı kurup,
yemeğimizi yedik.
Biz kamp alanına geldiğimizde
kurulu olan 4 çadırın sahipleri yürüyüşten döndüler, Yusuf Hakan onları tanıyor.
Sohbet sonrası kısa bir yürüyüş yaparak çadıra geçtik. Sabah erken kalkabilmek
için iyi bir uyku çekmeliyiz.
Sabah saat 06:00 gibi Hamza ve
Umut gelecek. Hamza her şeye rağmen sürekli benim daha iyi tırmanabileceğimi
düşündüğü için limitlerimi de zorlamaya çalışıyor.
Umut ile bu üçüncü Demirkazık
zirvem olacak her seferinde benim yavaş olmamdan şikâyetçi. Umut, “Adım Adım
Aladağlar” adlı kitabın yazarlarından biri. Kesinlikle okunması ve el altında
bulundurulması gereken bir kaynak kitap.
Kafamdaki bu düşünceler ve
Aladağlar’ın muhteşem manzarası eşliğinde, sık sık uyansam da hemen tekrar daldığım
huzurlu bir uykuya yatıyorum.
Bence Teke Pınarı’na bu sefer çabuk
geldik, hızlı yürümüşüz. Suları doldurup biraz muhabbet ettikten sonra yürümeye
devam ettik. Bir süre sonra yükselmeye başladık, yavaş yavaş yükseliyoruz.
Artık Küçük Demirkazık parkuruna
girdik. Kayalara dokunmaya başladım. Çok keyifli olsa da zorlanıyor ve sık sık
dinleniyorum. Bazen nefesim yetmiyor, dinlenmek için oturuyorum. O zaman fark
ediyorum aslında ne kadar güzel bir yerde olduğumu, ne kadar şanslı olduğumu. Göz
alabildiğine geniş bir vadi ve vadiden yükselen kocaman harika dağlar… Biz
yükseldikçe görüş açımız da büyüyor, daha geniş alanları görmeye başlıyoruz.
Zirve defteri yazıldı. Fotoğraflar ve video çekimleri yapıldı. Oturduk dinlendik. O kadar güzel bir yerdeydik ki…
Zirveye gelirken içimden “niye
aynı zirveye tekrar zorluyorum kendimi” diye geçirdiğim çok an oldu. Ama şuan zirvedeyim ve kendimi şanslı
hissediyorum, bu güzelliği görmek için ne olursa olsun her şeye değer. Asıl şansım
bilgi ve tecrübelerine güvendiğim arkadaşlarım.
Zirvede bir şeyler atıştırdıktan
sonra iniş için hazırlanırken diğer grup geldi. Zirvenin güzelliğini,
sessizliğini, onlara bırakarak inişe geçtik. İnmek daha kolay ama daha dikkatli
olmak gerekiyor. Bir süre sonra, daha önce gelişimizde akşam karanlığında indiğimiz
yere geldik. O zaman karanlıkta pek bir şey görememiştim.
İniş sonrası yürümeye devam
ettik, kamp alanına yaklaşık iki saat var. Çok hızlı yürüyorlar, yetişmeye
çalışıyorum. Kamp alanına yakın su sesi gelmeye başladı. Suyun değdiği yer
nasılda belli ediyor kendini. Etraf yeşermeye başladı. Gri kaya ve taşlardan sonra
şimdi yeşil toprağa basmaya başladık. Yumuşak yolda sarı ve mor çiçeklerin
içinden yürüyoruz.
Ters laleleri fotoğrafladıktan
sonra saat 19:00 gibi kamp alana katırlarla getirilen çantalarımızı alıp
çadırları kurmaya başladık. O kadar yorgunum ki çadıra girip uyumak istiyorum
ama yatarsam yemek için kalkamam.
Çok şanslıyım harika bir zirve, sonrası
çok güzel bir kamp alanı. Keyfimi, mutluluğumu kelimelere dökemiyorum. Dışarıda
arkadaşlarımın seslerine, derenin sesi karışıyor, gözlerim kapanıyor…
18.06.2022 Cumartesi
Yusuf Hakan ÖZDEMİR
Hamza YÜCEL
Umut KARKIN
Nilgün ÖZDEMİR
Teknik bilgi için Umut Karkın’ın daha önce yazmış olduğu ve Summitbook.net sitesinde yayınladığı bilgiler aşağıdadır.
- Doğu Bacası - Aladağlar Küçük Demirkazık (Türkiye, Niğde
- 3.425 m.) Rota Detayı
- Dağ : Aladağlar Küçük Demirkazık
- Konum : Türkiye, Niğde
- Yükseklik : 3.425 m.
- Rota : Doğu Bacası
- Oluşturma Tarihi : 19.11.2019
- Kayıt Tarihi : 19.11.2019 - 14:41
Kamp alanı olarak, arpalık yayla, teke pınarı, dipsiz
göl oba yeri herhangi birini kullanabilirsiniz. Rota Arpalık yayladan hareketle
tariflenecektir.
Arpalık yayladan (2350 metre) belirgin olan patikadan
kuzey doğu yönüne hareket edilir, patika sizi önce cimbar sağ kolun sonuna
sonra teke pınarı kapıya götürür.
Teke pınarından devam edilir, patika belirgin ve
Aladağların en rahat patikasıdır.
Teke pınarından 2 km sonra sağ tarafa yamaca doğru
çıkışa başlanır, Bu noktada wiciloc kaydını izlemek oldukça faydalı olacaktır.
Patikadan sağ bakıldığında iki kaya bloğunun arasında BDK Kuzey duvarı
görünüyorsa sapılmalıdır.
Biraz dik ve yorucu ancak uzun sürmeyen bir
tırmanıştan sonra basit kaya tırmanışları yapılarak doğu bacası girişine
gelinir. Bacaya girildikten sonra takriben 90-120 dakika sonra (ekip hızına
bağlı) zirveye ulaşılır.
Bacada tırmanmak oldukça zevkli ve görece kolaydır.
Bacada bir iki noktada kilit diyebileceğimiz bölümler mevcuttur, geneli 3 ve 3+
derecede bir tırmanıştır. Baca geçildikten sonra BDK'nın kuzey doğu sırt
hattına ulaşılır, oradan sola yan geçişle klasik rotası ile birleşilir, 10
dakikalık bir tırmanışla doruğa ulaşılır.
İnişin klasik rotadan yapılması tavsiye edilir, ancak
doğu bacasından yapılabilir, kilit noktalarda sikkeler mevcut, sikkeler hem
inişte hem çıkışta kullanılabilir. Arpalık-tekepınarı-doğubacası-KDK
doruğu-klasik rota iniş- apışkar vadisinden arpalık yayla toplam 9 kilometre
sürmektedir.
Arpalık yayladan zirveye ulaşmak yaklaşık olarak 5
saat sürmektedir.
NOT: KÜÇÜK DEMİRKAZIK TIRMANIŞI GELENEKSEL TIRMANIŞ
BİLGİSİ GEREKTİRİR.
Wikiloc Kaydı: https://tr.wikiloc.com/dagcilik-rotalari/kucuk-demirkazik-dogu-bacasi-klasik-inis-42059606
https://www.summitbook.net/route-details.php?route=10000572-10555294-10442499&lang=tr
Yorumlar