Kırgızistan - Saymalıtaş


Kırgızistan’da bulunan Saymalıtaş  alanı, Dünyanın en büyük açık hava petroglif galerisidir.  Alan UNESCO Dünya Mirası geçici listesinde yer almaktadır.
Saymalıtaş kaya resimleri Kırgızistan’ın Celalabad şehrinde, sıra dağlarında bulunuyor , deniz seviyesinden 3000-3400 metre yüksekliktedir. 90.000 ile 10.000 arasında resim olduğu düşünülmektedir. Saymalıtaş Kırgızistan da nakışlı taş anlamına geliyor.  Bilim adamlarına göre  M.Ö 3000 ile M.S 800 yılları arasında yapıldıkları düşünülüyor. Bu uzun zaman diliminde burada yaşayan ve ya göç eden insanların, dağların yüksekliği nedeniyle Tanrıya daha yakın olduklarını düşündükleri bu seviyelere zorlu geçitlerden geçip çıkarken egolarından arındıkları ve ruhlarını temizleyerek bir tür ibadet ettiklerine dair görüşler ağır basmaktadır. Bu resimler, onları çizen insanların o dönemdeki yaşayışları, kültürleri, dünya görüşleri ve hayal dünyalarıyla ilgili bilgiler vermektedir.
3.400 metre rakımlı Saymalıtaş’a Temmuz ve Ağustos ayları dışında çıkmak oldukça zordur. Bölge bu nedenle sadece bu aylarda ziyarete açıktır.
Saymalıtaş’ı ve kaya resimlerini ilk kez 1902 yılında, o dönemde Rusya Imparatorluğu'na ait olan bölgede askeri topografı N. Hludov keşfetmiştir. Bölgedeki ilk araştırma Türkistan vilayeti arkeoloji kulübü üyelerince yapılmıştır. Ancak bugün kaynak olarak kullanılan tüm bilgiler 1950 yılında Leningrand (şimdiki adıyla Sn.Petersburg )’dan gelen Türkolog  Prof. A. Bernştam ve ekibinin birlikte yaptıkları araştırmalardan elde edilen bulgulardır.



Bu bulgular sonucunda yaklaşık 90-100 bin kadar kaya resminin olduğu bu alan üç bölgeye ayrılmıştır.



Birinci bölgede en eski kaya resimlerinin bulunduğu öne sürülmektedirler. M.Ö 3000 yılların sonu  ve M.Ö. 2000 yılları arasında, bakır ve tunç çağı dönemlerinde yaşayan insanların buraya gelerek hayat tarzlarını ve inançlarını sembollerle kayalara kazıdıkları görülmektedir. Bu dönemde stil olarak geometrik şekiller ön plana çıkmıştır. Üçgen ve dikdörtgen figürleri ağır basmıştır. En çok görünen figürler arasında, insan ve hayvan resimleri, dikdörtgen şekilde görünmektedir. Daha çok av sahnelerinin olduğu figürler öne çıkmaktadır.
Bilim adamları bu figürleri de tekli ve çoklu olarak ikiye ayırmışlardır. Tekli figürlerde insan, çeşitli hayvanlar ve yeryüzünde olduğu şüphe edilen yaratıklar örneğin kafası köpek ama vücudu insan olan figürler görülmektedir.
İkinci bölgede M.Ö 2.000 ile 1.000 yılarını kapsamıştır.  Kaya resimlerin sayısı daha azdır. Yazılı olan kaynaklarda 10bin civarında olduğu görünmektedir. Bu grupta stil olarak geometrik keskin çizgilerin artık silik olduğu daha basit ve ayrıntısız figürler olduğu görünmektedir.  Figürlerde daha çok av, göç ve hayvan evcilleştirme sahneleri görünmektedir.
 Üçüncü bölgedeki figürler daha ayrıntısız ve çizgi halinde, zikzak ya da paralel şeklinde görülmekte ve daha çok yön gösterme gibi göç sahneleri olduğu düşünülmektedir.  
 
Kaya resimlerinde Güneş ve ay gibi şekillerin bir nevi takvim belirlemede kullanıldıkları da düşünülmekte, en çok da güneş ve güneş çocuk figürü bulunmakta. Coğrafyaya ait olmayan hayvanların da olduğu görünmekte, örneğin filler çizilmiş. Çoklu figürlerde ise daha çok avlanma ve tarla sürme sahneleri işlenmiştir.

Dağ keçilerini, yükseklerde yaşadığı için tanrı ile aralarında bir bağ olarak görmüş olmalılar ki keçi motifleri çok fazla işlenmiştir. 


























Rehber                  : Aya BAPAEVA  https://www.facebook.com/kirgizistanikesfet/

Video                   : Mehmet GÜLTEKİN  https://www.facebook.com/yollardelisi/

https://www.youtube.com/watch?v=GxLs3mz18Gc&t=1046s

Fotoğraf              :  Mehmet GÜLTEKİN 



Tanrı Dağlarına Yolculuk
03-12 Temmuz 2019
Nilgün ÖZDEMİR


Yorumlar

Gunesana dedi ki…
Teşekkürler. Keşke herkes sizin gibi gezi görselleriyle birlikte anılarını yazsa. Sevgilerimle.

Popüler Yayınlar