Yenice Ormanları 26.27.28 EKİM 2013

Gün açana kadar daha önce tanışma şansı yakalamadığım grubumla sohbet etmeye başladık. Sıcak odada kahvaltı yaparken mutluyduk. Herkes yaşadığı şehirde bıraktığı hayatının dışına çıkmış doğa muhabbeti yapıyorduk. Hep derim, kendi şehrini ardında bırakıp bu yeşil dünyanın içine adım attığın anda artık doğa, kendisinden başka bir şey konuşturmaz, düşündürmez.
Gün açmaya başladığın da dışarısı o kadar soğuktu ki sürekli üzerimize bir şeyler giyiyorduk. Bizi misafir eden insanlarla vedalaştık yaklaşık 40 dakika sonra parkurun başlangıç noktası olan Eğriova Yalakuz’a geldik. Araçtan indik. Gökyüzü, hava tertemiz , içimize soluduğumuz hava buz gibi, güneşin henüz değmediği yerler buz tutmuş, basınca kırılıyordu. Toplu fotoğraf çekimi ve son hazırlıkların ardından yürümeye başladık.
Sonbaharın beklenen ama her seferinde bir o kadar da şaşırtan güzelliği içine daldık. Yine öylesine güzel renklerle bezenmişti ki çevremizi her adımda bir başka renk şöleni yaşıyorduk. Yeşilden sarıya dönüşler yine çok yakışmış, ağaçları güzelleştirmiş. Yol boyunca ağaçlardan üzerimize düşen kahve renkli yapraklar ayaklarımıza seriliyordu.
Sık ormanların içinden geçiyoruz,ağaçlar sanki gökyüzüne ulaşmak için birbirleriyle yarışıyorlar, aralarından sızan güneş ışığının yansımasının güzelliğini kelimelerle anlatmayı başaramadığımdan fotoğraf karelerine sığdırmaya çalıştım.
Yolda rehberimiz bize ayı çıkarsa yapmamız gerekenleri anlatıyordu. Benim ve tüm grubun anladığına göre,karşımıza ayı çıktığında Zeynep’i vereceğiz ve ayı oyalanırken biz kaçacağız.
Bize iki çoban köpeği eşlik etmeye başladı. İlk başlarda korkuyordum onlardan ama sonra alıştım, hatta bir ara biri önde biri arkamda yürüdük.
Zaman zaman çok dik yerlerden geçiyor, sık inişler yapıyorduk. 18 km zor bir parkur, parkurun sonlarına doğru yavaş adımlar atıyordum artık, çok yorulmuştum.
Toplam 8,5 saat yürüyüşümüzün sonunda bizi bekleyen aracımıza binerek Karaağaç Köyü’nün Kaya Pansiyonu’na doğru yola çıktık.
Pansiyon çok güzeldi. Odalar temiz, manzarası güzel, ev yemekleri harikaydı. Yemek sonrası soba başındaki çay keyfi sohbetimize katılan pansiyon sahibinin anıları ve özellikle ayı ile ilgili anlattığı hikayelerle sanki saatlerce konuştuk ama saatte baktığımızda zaman durmuş olmalıydı çünkü henüz saat 21:00 di. “Bu kadar erken yatılır mı?”diyorduk ama aslında kimsenin hali kalmamıştı. Sabah erken kalkıp yola çıkacaktık.
Sabah kahvaltımızda bu mekanla ilgili bir sürü plan yapıldıktan sonra arabamıza binerek uzaklaştık. Parkur başlangıcımız bu sefer Yenice Erguava gölet’i.
Burası muhteşem bir yerdi. Göletin hemen yanına çadır kurduğumu hayal ettim. Çadırın kapısı gölete bakacak ve sabah bu manzara ile uyanacaksın…
Kısa bir fotoğraf ve hazırlığın ardından patikaları adımlamaya başladık. Bacaklarım bir önceki günün yorgunluğunu hissettiriyordu. Bu seferki parkur kolaydı 17 km fazla inişli çıkışlı olmayan, yormayan güzel kareler çekebileceğimiz bir parkurdu. Birçok ağaç türü var ve hepsi birbirinden güzel renklerle yol boyunca bize eşlik ediyorlar. Yol kıvrımlı olduğundan her dönüşe geldiğimizde ayrı bir güzellikle karşılaşıyoruz. Bu kadar farklı karenin olduğu bu yere daha önce neden gelemediğimin sorgusunu yapıyordum içimden sürekli. Kuş cıvıltıları arasında kendimle baş başa yürüdüm durdum.

Kamp alanımız küçük bir alabalık tesisinin önüydü. Küçük bir restaurant vardı. İçindeki şömineyi hemen yaktık çünkü hava çok soğuktu.Soğuğun aksine yarattığımız sıcacık arkadaşlık ortamında yenilen yemek ve yemek sonrası şömine önü çay keyfiyle taçlanan sıcak sohbet. Yürüyüş sırasında doğayı dinlediğim için pek sohbet etme alışkanlığım yok. Bu yüzden akşam sohbetlerini seviyorum, yol arkadaşlarımı daha yakından tanıma fırsatı buluyorum.

Uzaktan bakılınca aynı görünen ama yaklaşınca her bir karenin kendine has güzelliğini önümüze serdiği Yenice ormanlarını da gördüm en sonunda. Her bir görüntüyü hafızama kaydetmiştim. Artık evimize doğru yola çıkmamız gerekiyordu.

Rehberim Argun ve benimle adımlayan bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim parkurlar sizinle daha bir güzeldi…
Not : Fotoğraflar Argun Baydan'a aittir
Sevgilerimle ,
Nilgün ÖZDEMİR
26/27/28 EKİM 2013
Rotalar
Yorumlar